1 Kasım 2019 Cuma

Geçmişten Günümüze Müzikle Tedavi





Müzik terim olarak kökeni Latince “musica” sözcüğünden türemiştir. Müsica sözcüğü ise Yunan Mitolojisinde Tanrı Zeus’un peri kızlarına verilen “müz” isminden türediği de savunulmaktadır.
İnsanlık tarihinde düşünceleri anlatan bir sanat olarak da düşünülebilir. Toplumun her döneminde insanları etkileyen müzik tedavi etmek içinde aracı olmuştur. Hastalıklara şifa olan farklı ritim ve makamlar geçmişten günümüze kullanılmaktadır.
Müzikle tedavi yöntemleri
Müzik geçmişten günümüze birçok medeniyette tedavi amacı ile kullanılmıştır. Tarihin çok eski dönemlerinden itibaren insan hayatının merkezinde yer alan müzik ruhsal ve bedensel sorunları gidermek için şifa aracı olmuştur.
Eski Yunanlarda müzik ruhun arınmasında büyük bir etkendir. Bu dönemde müzik epilepsi, depresyon, cinnet, histeri, ateşli hastalıklar, felç, romatizma gibi büyük hastalıkların yanı sıra veba, kızamık gibi hastalıkların tedavilerinde de kullanılmaktadır. Apollon hekimliğinin yanı sıra lir çalarak insanların iç sıkıntılarını gidermiştir. Eski Mısır dönemlerinde de müzikle tedavi uygulanmıştır. Bu dönemdeki papirüslerden elde edilen bilgilere göre müzik hastalara güç verici olarak kullanılmış doğumların kolay olması için kullanılmıştır.
İlkel toplumlarda ise müzikle tedavi daha çok av, dini ayinler ve savaşa hazırlık dönemlerinde kullanılmıştır. Hastalıkları teşhis etmek için kullanılan müzik aynı zamanda isyan ve büyülere karşı da koruyucu olarak kullanılmıştır.
Türklerde Müzikle Tedavi
Tüm dönemlerde kullanılan müzikle tedavi Türk tarihinde de kullanılmış ve büyük yer edinmiştir. Türkler müziği, ruh hastaları üzerinde uygulayan ilk uluslardan biridir. Orta Asya, İslam, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde kullanılmıştır. Orta Asya Türk kültüründe müzikle tedavi yöntemi MÖ 1700 yıllarına kadar uzanmaktadır. Eski Türklerde tedavi yapan müzisyenler ve hekimlere şaman yada baksı ismi verilirdi. Şamanizm inancına göre şamanlar müziği kötü ruhları kovam törenlerinde kullanırlardır. Müziğin etkisi ile transa geçerek hastalıkları tedavi etmiş müzik aleti olarak kopuz kullanmışlardır. Baksılar ise tedavi seansı boyunca müzik eşliğinde dua ve dansı birleştirmiş atalarının ruhlarına ulaşarak hastayı tedavi etmişlerdir. Danslarının iyileştirici gücüne inanılırdı.
Türk İslam kültüründe önemli bir yer edinen müzik gelişimini sürdürmüştür. Bu gelişim merkezleri Mevlevihane ve Enderun mektepleri olmuştur. İslam medeniyetinde tasavvuf mensupları sufiler müzikle her zaman iç içe olmuş müziği kullanmışlardır. Sufiler aynı zamanda akli ve asabi hastalıklarda müzikle tedaviden yararlanmışlardır. Bu dönemin büyük alimleri ve hekimleri hastalıkların tedavisinde müziğin psişik güçlerine inanmışlardır.

Hangi Makamlar Hangi Hastalıklarda Kullanıldı?
Yaşadıkları dönem içinde büyük alimler her makamın farklı hastalıkların tedavisinde kullanıldığını ve etkili olduklarını söylemişlerdir. Bunlar;
Rast makamı: Rast makamı felç, insana sefa, huzur ve neşe verir. Aynı zamanda kemik ve beyin üzerinde etkilidir. Düşük nabzın yükselmesinde fayda sağlarken heyecanı arttırmaktadır. Farabi’nin düşüncesine göre rast makamı imsak vaktinde etkili olmaktadır.
Rehavi makamı: Bu makam insana sonsuzluk düşüncesi vererek bekasının artmasına yardımcı olur. İmsak vaktinde etkilidir. Baş ağrısına faydalıdır. Sofiler meclisinin en etkili makamıdır. Doğumu kolaylaştırır ve akıl hastalıklarını tedavi eder. Bu makamları tedavi amacından ziyade ruha iyi gelen etkilerinden dolayı telefonlarınıza müzik indir kanallarından indirerek istediğiniz zaman dinleyebilirsiniz.
Zengule makamı: Kalp hastalıklarının tedavisinde zengule makamı kullanılır. Sabah ve öğlen arasında etkilidir. Menenjit ve beyin hastalıklarının yanı sıra mide ve karaciğer hastalıklarında rahatlatıcı etkisi vardır.
Hüseyni makamı: Sakinlik, barış ve rahatlık hissi sunar. Sabah gün ağarırken etkilidir. Sessizlik ve sakinlik verir. Karaciğer, kalp ve mideye iyi gelir.
Saba makamı: Saba makamı cesaret verir. Kalp ve ayak ağrılarında etkilidir. Derin aşk duygularını ifade eder. Genel rahatlama sağlar.
Hicaz makamı: Alçak gönüllük verir. Yatsıdan sabaha kadar etkilidir. İdrar zorluğunda etkilidir. Düşük nabzı yükseltir. Dervişler meclisinde etkilidir.
İsfahan makamı: Zihni açarak zekayı arttırmayı sağlar. Gün batımında etkilidir.
Irak makamı: Sersemlik veren hastalıklarda, çarpıntı ve sıkıntıya çok faydalıdır. Akşamüstü vaktinde etkilidir. Menenjit ve akıl hastalıklarında kullanılır.
Buselik makamı: Güç ve kuvvet vericidir. Güneşin doğuşundan sonraki 45 dk. İçinde etkilidir. Kuvvet vermesinin yanı sıra barış duygusu sağlar. Kulunç, bel ve bacak ağrılarında etkilidir.
Büzürk makamı: Ateşli hastalıklarda kullanılır. Vesveseyi ve korkuyu azaltır. Yatsıdan sonra etkilidir. Beyin hasarı nedeni ile oluşan rahatsızlıklarda etkilidir.
Neva makamı: Lezzet ve ferahlık duygusunu sağlar. Akıl hastalıklarının tedavisinde kullanılır. Akşam vakitlerinde etkilidir.
Acemaşiran makamı: Vücudun denge tutmasında faydalıdır. Durgun düşünceyi canlandırır. Ağrıyı hafifletir, Gevşemeye yardımcı olur.
Zirefgent makamı: Sırt ve eklem ağrılarının tedavisinde kullanılır. Akıl hastalıklarında ruhsal rahatlama sağlar.
Geçmiş dönemlerde müzikle tedaviye büyük verilmiş birçok hastalığın tedavisinde kullanılmıştır. Günümüzde gerek Türkiye’de gerekse diğer ülkelerde müzikle tedavinin kullanıldığı kurum ve kuruluşlar mevcuttur.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder