22 Kasım 2019 Cuma

Türk Sanat Müziğinin Doğuşu




Türkler tarih boyunca çok geniş bir yelpazeye yayılmışlardır. Bu sayede farklı müzik kültürlerine ve bu etkileşimler sonucunda zengin bir yapıya sahip olmuşlardır. Çağlar öncesinde Türk sanat müziğini miras edindik. Türk sanat müziği makamsal, sözel, çalgısal ve dizel unsurlarıyla özel bir mevkiye sahiptir. Kaynakların eksikleri yüzünden tam anlamıyla bilgi edinilmemektedir. 

İslamiyet öncesi Türk müziği, Orta Asya gelenekleriyle birleşmiş olup, kayıp bir kültür olarak şimdi ki çağda incelenmektedir. Türk Musikisi ile ilgili eldeki veriler bizi, Al Farabi 873 ile 950 döneme götürmektedir. Orta Asya döneminde kültürel topluluklarını benimseyerek o zamandaki bilim dili olan Arapça ile birden fazla eserin ve musiki hayatını konu edinen; eski Yunan filozofu Pisagor’un çalışmalarından etkilenerek ‘ Kitabü’l Musiki’ül Kebir’ adlı eseri bilinmektedir. 

Batı kültürünün Türkiye’ye aktarıldığı dönemde Türk Musikisinin ecnebi rakipler edindiği ve bu rakiplerinden esinlendikleri bilinmektedir. Geleneksel müziğimiz ikiye ayrılır. Dinsel ve din dışıdır. Dinsel olan cami müziği ve tasavvuf müziğidir. Din dışı müzik ise çalgı müziği ve sözlü müziktir. Türk sanat müziği yapısı itibariyle dünyanın sayılı müziklerinin önünde gelmektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder