Müziğin temel öğeleri arasında ritim, melodi ve armoni yer almaktadır. Müzikte ritim ve melodi iki ana öğe olarak karşımıza çıkmaktadır.
Doğadaki her ses müzik değildir. Ancak ses ve ritim beraber kullanıldığı zaman müzik ortaya çıkmaktadır. İşitsel sanatlardan olan müzik, zamana dayalı bir sanat olduğundan müziğin var olduğu zaman dili sona erdiğinde sesler de yok olmaktadır.
Eski dönemlerde insanlar yaptıkları müzikleri hafızalarını kullanarak yeni ortamlarda çalmış, söylemiş ve hafızalarının yettiği kadar yeni nesillere aktarmışlardır.
Ancak melodiler her ne kadar akılda tutulmaya çalışılsa da her geçen gün hafızadaki müzik değişikliğe uğrayarak unutulmaya başlamıştır.
İnsanoğlu melodilerin farklı zaman dilimlerinde, hiç bozulmadan ilk hali ile çalınması için çareler aramaya başlamış ve müzik yazısını bulmuştur.
Müziğin doğuşunda insanlar ilk olarak doğa seslerini, kendi seslerini, denizin ve kuşların sesini küçük ezgiler oluşturmak için kullanmışlardır. Bu bakımdan müziğin doğuşunun insanın doğuşuna kadar uzandığı düşünülmektedir.
Eski dönemlerde ise insanlar anlamsız heceleri ezgi olarak icat edip, çalgı eşliğinde söyleyerek hastalığa ve düşmana karşı kullanmışlardır. Belli bir kültürde yaşayan insanların o kültüre ait bilgileri de bulunmaktadır.
Bunların yardımları ile kişiler nasıl bir davranış sergileyeceklerini iyi bilirler. Kültürün bir parçası olan müzikteki davranış ve yorumlar diğer alanlarda olduğu gibi yüzyıllar boyunca değişikliğe uğramış ve günümüze kadar gelmiştir.
Her toplumun farklı kültürel yapısı ve bu yapıya ait bir müzik kültürü bulunmaktadır. Müzik kültürlerinin birbirlerine karşı herhangi bir üstünlükleri ise bulunmamaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder