9 Şubat 2020 Pazar

Türk Müziğinin Özellikleri


Türk kültürü, zenginliği ve tekinliği açısından geçmişten bugüne kadar gelen en önemli müzik kültürlerinden biridir.
Bu kültür Orta Asya’da doğmuş ve gelişimini yine bu coğrafyada sürdürmüştür. Buna bağlı olarak Orta Asya Türk kültürü, Türk sanatı ve Türk müziği için büyük önem taşımaktadır.
Tarihte bütün dünya Türklüğünün beşiği ve Türk medeniyetinin kaynağı, Orta Asya, özellikle Doğu Türkistan’dır.
Türk müziğinin tarih sahnesinde çıkışı Hunlardan önceki döneme rastlamaktadır. Bu dönemde müzik yapan kişiler, kam adı verilen din adamlarıdır.
Kamlar büyü ve sağaltım için müzikten faydalanmışlardır. Çalgılar ve insan sesi, korkulan doğaüstü güçlerden korunma, yaratıcıdan yardım dileme, başka insan ve hayvanların üzerinde etkili olabilme amacı ile kullanılmıştır.
Hun devleti öncesinde müziğin insan sesine dayalı olduğu düşünülmüştür. Kökü çok eskiye dayanan diğer müzikler gibi Türk müziği de başlarda ok az perdelidir. Zamanla perde sayısı artarak melodik yapının gelişmesi mümkün olmuştur.
Ezgisel motifin tekrarına dayanan müzik, ritmik açıdan kamın hareketlerine eşlik etmektedir. Bu dönemde davul ve def gibi vurmalı çalgılar sıkça kullanılmıştır. Ayrıca boru ve kopuzun ilk örnekleri de bu döneme rastlamaktadır.
Bu çalgılar çoğunlukla insan sesine eşlik amacı ile kullanılmıştır. Türklerin yaşadıkları bölgelerde MÖ 8. Yüzyılda dümbelek adı verilen vurmalı çalgılar, düdük ve arpın atası sayılan müzik aletleri kullanılmıştır.
Asya Hun Devleti döneminde, Hun arpına benzer çalgıların kullanılmış olması mümkündür. Ok, yay kültürüne sahip olan Türkler yayın şeklini temek alarak ilk arp biçimlerini ortaya çıkartmışlardır.
Bu dönemde gong ve ziller de bulunmuştur. Yine bu dönemde topraktan yapılmış bir heykelciğin elinde pipa benzeri bir sazın olduğu da görülmektedir. Hunlardan önceki dönemde heykelciliğin seviyesini gösteren bu eser Türk müzik kültürü için önemli bir yere sahiptir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder